Gündem, Haberler, Siyaset

Başbakan, “Sınırlarımızda terör nerede varsa orası bizim için hedeftir”

20 Ocak Cumartesi saat 17.00 itibarıyla Zeytin Dalı Harekâtı başlamasıyla bugün harekatın 42. gününe gelindi.

Afrin harekâtı başladığından bugüne kadar 41 asker şehit olurken, 2295 teröristin etkisiz hâle getirildiği TSK tarafından yapılan açıklamada bildirdi.Harekatın 41. günü Raco bölgesinde  teröristlerle girilen çatışmada 8 kahramanımızı şehit verirken 13 kahramanımızda yaralanmıştır.İstanbul’da, Milli Savunma Üniversitesi Harp Enstitüleri Karargâh Subaylığı 1’inci Dönem Eğitimi Mezuniyet Töreni’nde konuşma yapan Başbakan Binali Yıldırım sözlerine şöyle başladı ; “Afrin’de güzel vatanımızın müdafaası için terörle amansız mücadele veren Mehmetçiğe buradan sevgilerimizi, selamlarımızı gönderiyorum. Allah onların yar ve yardımcısı olsun. 81 milyon vatan evladı duasıyla yanlarındadır, onların destekçileridir. Bu uğurda şehadet şerbetini içen bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sıhhat ve afiyet diliyorum.

Sizler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin genç subaylarısınız. ‘Başınız dik, alnınız ak. Vesayet odaklarının tarihe karıştığı, demokrasinin daha da sağlam hale geldiği bir devletin subaylarısınız. Hiçbir zaman unutmayın ki taşıdığınız emanet ve sorumluluk vatandaşımıza aittir. Bu cennet vatan bugünlere hiç de kolay gelmedi. İnşallah sizler çok daha ülkemiz için güvenli bir geleceğin inşasında görev alacaksınız. İnşallah bilgi üreten, değer üreten Türkiye Cumhuriyeti sizler sayesinde muasır medeniyetler hedefine daha kolay, daha emin adımlarla yürüyecek.” dedi.Başbakan bir çok alanda reformun hayata getirildiğini dile getirdi ve sözlerine şu şekilde devam etti; “Hükümet olarak askeri, sivil, kamu yönetimi, güvenlik alanında birçok reformu hayata geçirdik. Bu terör odaklarının ülkemize yaşattığı acılarının bir daha olmaması için askeri eğitim alanında da bazı adımlar atmamız gerekiyordu. Düşünebiliyor musunuz? Türk Silahlı Kuvvetleri, bu kutsal çatı altında kurmaylık eğitimi görmüş, ülkemizin güvenliği, bekasını teslim ettiğimiz subayların yüzde 72’si bu örgütün tuzağına düşmüş ve bu örgütün eylemlerinin parçası hâline gelmiş. İşte bu vahim durumu dikkate alarak gereken adımları ivedilikle attık, gerekli kararları aldık. Bu adımlardan belki de en önemlilerinden bir tanesi Milli Savunma Üniversitesidir. Burada Harp Enstitüleri, Harp Okulları, Subay Meslek Okulları ve Araştırma Enstitülerini, yani bütün askeri eğitim kurumlarımızı tek çatı altında topladık. Bu eğitim kurumlarımızı ülkenin savunması, caydırıcılık kabiliyetini en üst düzeye ulaştıracak sizin gibi subayları yetiştiriyor. Bu güzide kurum, devletimizin bekası için çok önemli. Bu önemi nedeniyle de bu alçak ‘FETÖ’ örgütünün öncelikli hedefi haline gelmiş. Örgüt, menfur emelini gerçekleştirmek için maalesef bu güzide kurumu bir basamak olarak kullanmış.

Bir daha bu ve buna benzer olayları yaşamamak için sizlere önemli sorumluluklar düşüyor. İnsani değerler, demokrasiyi, milli iradeyi özümsemiş nesillerin eğitimini bu üniversitemiz vermeye devam edecek. Millete sadakat, demokrasiye bağlılık en önemi şiarınız olacak.Burada şunu söylemekte, tekrar etmekte fayda görüyorum, Türkiye olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiçbir ülkenin toprağında gözümüz olmadı, olmayacak. Hiçbir ülkeyi yönetmek gibi bir hevese de sahip değiliz. Bölgesel, küresel barışa Türkiye kadar önem veren başka bir ülke yok. Biz Gazi Mustafa Kemal’in de en güzel şekilde ifade ettiği gibi, ‘Yurtta sulh cihada sulh’ istiyoruz. Bunu tesis etmek için çalışıyoruz. Yurtta ve cihanda sûlhu istemek sınırlarımızı dâhili ve harici düşmanlara karşı korumakla mümkündür.”dedi.

Sözlerine noktayı koyarken Afrin harekatıyla amacın sadece sınırları korumak olmadığını, vatandaşların güvenliğini korumak da olduğunu ve bu harekatın sadece Afrin’le sınırlı olmadığını açıkladı ve şöyle konuştu; “Suriye’de var olan iç savaş yüzünden milyonlarca insan evinden, barkından oldu. 1 milyona yakın insan hayatını kaybetti. Türkiye olarak bu sorunun, bu iç savaşın, bu otorite boşluğunun en büyük bedelini ödeyen ülkeyiz. Bugün Fırat Kalkanı bölgesinde, Afrin bölgesinde bizim mücadelemiz, sadece ülkemizin sınırlarını güvence altına almak değil, aynı zamanda vatandaşımızın can ve mal güvenliğini korumak, bunun ötesinde de o bölgede Suriye’de, Irak’ta yaşayan mazlum, mağdur insanları terör örgütünün zulmünden kurtarmaktır. Uluslararası hukuktan ve meşru haklardan kaynaklanan bu harekat, sonuna kadar devam edecek. Burada herhangi bir gün, herhangi bir miat söz konusu değildir. Miat ve süre ancak ve ancak terör örgütünün tam anlamıyla yok edilmesi ve etkisiz hâle getirilmesine bağlıdır. Bu harekatı Afrin ile sınırlı olarak düşünmemiz de söz konusu değildir. Sınırlarımıza vaki tehdit, tehlike, terör nerede varsa orası bizim için hedeftir ve orada gerekli mücadeleyi yapmaktan da asla tereddüt etmeyiz.”ifade etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir