Sağlık

Kış Aylarında Hastalıklardan Korunmak İçin Yapmanız Gerekenler

Yaz aylarının sıcaklarına alışan vücut kış ayları geldiğinde kendini koruyamayan bir vücut dirençsizliği yaşayabildiğinden dolayı kış aylarında hastalıklardan korunmak için yapmanız gerekenler nelerdir?

Soğuk ayların gelmesi ile birlikte insan vücudunu tehdit eden pek çok hastalıklarda beraberinde geldiğinden dolayı mutlaka korunmak adına özel yollar seçilmelidir. Böylece çeşitli soğuk algınlıkları ve gribal enfeksiyonlardan korunarak kış aylarını rahat atlatmanıza yardımcı olur.

Dikkat edilmesi gereken konulardan bir tanesi kalp, tansiyon, böbrek ve şeker hastalığı gibi rahatsızlıkları olan kişilerin grip, sinüzit ve soğuk algınlığına karşı çok tedbirli olmaları gerektiğidir. Ancak soğuklara karşı alınan pek çok destek ve doğru adım ile birlikte bu rahatsızlıkların önüne çok kolay bir şekilde duvar örülebiliyor. Bunun için yapmanız gereken önemli hususları yerine getirmeniz, sizlere gayet faydalı olacaktır.

İçerik Navigasyonu

Vitamin Desteği

Kışın pek çok hastalıklara karşı direnç sağlama ve korunma konusunda vitaminler önemlidir. Vücudun ihtiyacı olan vitamin takviyesi alındığında direnç mekanizması güçlenir ve hastalıklara karşı zayıf noktanız bulunmadığından rahat bir kış ayı geçirebilirsiniz. Sebze ve meyve konusunu tüketiminde arası iyi olmayan kişiler mineral ve vitamin desteği almalıdırlar.

  • A vitamini.
  • E vitamini.
  • C vitamini.
  • B vitamini.

Bu önemli vitaminleri vücudunuza ek olarak aldığınız zaman bağışıklık sisteminiz güçlenir ve gerekli olan koruma sağlanır. Özellikle C vitamini kış aylarının olmazsa olmazı görülen kuvvetli vitaminlerden bir tanesidir.

Portakal, mandalina, limon ve benzer pek çok meyvelerin içinde oldukça fazladır. Günlük ihtiyacınızı karşılayacak kadar bu tip meyvelerden tüketmeniz sağlığınız açısından oldukça önemlidir.

Uyku Düzeni

Hastalıklara karşı vücudun direnç sağlaması uykunuzun düzenine bağlı olarak da hareket eder. Bu nedenle mutlaka yeteri kadar uykunun bedeninizde var olması gerekir. Bir kişi en az 8 saat uyumalıdır. Uyku esnasında vücut kendini yenilemeye geçer ve bu yenileme ile birlikte daha dirençli bir vücut oluşur. Solunum sayısı, kalp atımları ve basıncı uyku esnasında düştüğü için vücuda gerekli olan hormon salınımları bu esnada artış görür. Uyku için ideal saat olarak 23.00 ve 07.00 arası olarak kabul ediliyor.

Bitkisel Ürünler

Bitkisel tüm ürünler bağışıklık sistemini güçlendirerek virüslere karşı koruma sağladığı bilinir. İçeriğinde bulunan maddelerin insan vücuduna etki etmesi görülerek bu ürünler piyasaya sürülmüştür. Tabii ki uzman bir doktora danışılarak da vücuda ve metabolizmaya uygun olan doğal ürünler tercih edilebilir. Bunlar:

  • Kefir.
  • Sarımsak.
  • Yeşil çay.
  • Probiyotik yoğurt çeşitleri.
  • Soğan.

Bu önemli doğal ürünler içerisinde yararlı mikroorganizma ve proteinleri barındırdığından dolayı bağışıklık sisteminin artışına destek sağlar.

Egzersiz Yapmak

Sağlıklı, güçlü ve iyi bir hayat kazanmak adına mutlaka egzersiz yapılmalıdır. Egzersiz vücudun kan dolaşımını hızlandırır ve böylece kondisyon gücü artış görür. Bu nedene bağlı olarak bağışıklık sistemi de aynı şekilde güçlenerek hastalıklara karşı direnç sağlanır.

Yaz aylarında olduğu gibi kış aylarında da spor tam gaz devam ederek vücut zinde tutulup güçlendirilmelidir. Günde en az 5 kilometre yürüyüş gerçekleştirmek vücuda gereken spor aktivitesini yerine getirecektir. Yürüyüş yaparken tabii ki korumalı kıyafetler giyilmesi unutulmamalıdır.

Ellerin Dezenfekte Edilmesi

Kış ayları ile birlikte geren hastalıklara karşı korunmanın en önemli yollarından bir tanesi hijyen konusudur. Dokunulan yerlerde mikrop oluşumunu göz önünde bulundurarak ellerin muhakkak gün temizlenmesi gerekir.

Bu durum antibakteriyel ürünlerle ya da sabunla mutlaka gerçekleştirilmesi gerekir. Eller her zaman temas eden yerler olduğundan bulaşan mikroplar vücuda geçebilir. Bunun yaşanmaması için ellerin her zaman yıkanması gerekir.

Kapalı Alanlarda Dikkat Edin

İş ortamında veya toplu taşıma araçlarında virüs bulaşması %70 artış gösterir. Çünkü kapalı ortamda oksijen tazelenmesi kuvvetli olmadığından dışarı atılan karbondioksit alınan oksijen ile birlikte ciğere temas eder ve virüs bulaşır. Bundan dolayı kapalı mekânlara girdiğiniz vakit öksüren ve aksıran kişilerin yanında fazla durmayın. Yanınızda mutlaka mendil taşıyın ve böyle bir durumda yüzünüzü kapatın. Özellikle tek kullanımlık bardak, peçete ve diğer eşyaları tercih edin. Bu şekilde hastalıklara karşı pek çok korunma yolu gerçekleştirilir.

Doğru Kıyafet Tercihi

Yaz aylarında giyilen rahat kıyafetlerin etkisinde kalarak kış aylarını da ince kıyafetler ile geçirmeye çalışmayın. Giyim ve kuşama dikkat ederek, soğuklara karşı gerekli olan korumalı kıyafetler tercih edilmelidir.

Mevsime uygun olarak hareket edildiği vakit soğuklara karşı koruma sağlanacaktır. Ayrıca ortamın ısısı mutlaka 25 uyku esnasında da 22 derece olarak ayarlanmalıdır. Bu durum daha sağlıklı ve dengeli olacaktır.

Sıvı Tüketiminde Dikkat Edilmelidir

Kış aylarında sıvı tüketimi konusu önemlidir. Çünkü sıvı tüketimi hatalı gerçekleşirse hastalık olasılığı bu duruma istinaden artacaktır. Sıcak tüketilen suyun ardından dışarı çıkıldığında soğuk algınlığına yakalanma riski artar.

Çünkü sıcak su içtikten sonra boğazlar yumuşar ve ani soğuk hava temasında soğuk algınlığı oluşur. Bu nedenle sıcak su içilmemesi doğrudur. Soğuk su sevenler kış aylarında mutlaka sularını ılığa dönüştürerek içmeliler. En doğru su tüketimi ılık olarak yapılır. Ilık su tüketimi soğuk algınlığı yaşanmamasını engeller.

D Vitamini

D vitamini eksikliği olan kişiler hastalığa yakalanma konusunda öncüdürler. Çünkü D vitamini vücudu güçlendiren bir önemli vitamin türü olduğundan eksikliğinde halsizlik, güçsüzlük ve direnç sisteminde düşüklük görülebilir. Kış aylarında güneşli hava azaldığından dolayı D vitamini düşer ve problemler başlar. Bunun yaşanmaması adına D vitamini takviyesi almanız kışı rahat geçirmeniz için yeterli olacaktır.

  • Yumurta.
  • Balık.
  • Süt.
  • Karaciğer.
  • İstiridye.
  • Mantar.
  • Yoğurt.
  • Maydanoz.
  • Yulaf.

Gibi önemli ürünlerde günlük vitamin ihtiyacınız karşılanabiliyor. Bunların yanı sıra eczanelerden alabileceğiniz vitamin takviyeleri de sizlere yardımcı olacaktır. Ayrıca güneşli bir kış günü geçiriyorsanız açık havada dolaşmanız D vitamini kazanmanızda faydalı olacaktır.

Aşırı Vitamin Almak Zararlı Olur

Kış aylarında vücudunuzu vitamin deposu yapmak istemeniz virüslerden korunayım derken pek çok problem ile karşı karşıya sizi getirebilir. Aşırı D vitamini aldığınız vakit vücutta depo edilemez ve kalsiyum yükselmesi, şiddetli halsizlik ve böbrek taşı gibi problemler ile karşılaşabilirsiniz.

K ve E vitamininin aşırı dozda alınması pıhtılaşmaya yol açar. C vitamini ise ishal ve böbrek taşı oluşumunda etkili olabiliyor. A vitamini hamilelerde doğumsal anomalilere sebep olabilmektedir. Bu nedenle vitaminin aşırısından kaçınarak vücuda gerekli olduğu kadar kullanılmalıdır.

Hastalıklara Karşı Aşı

Kış aylarında hastalıklardan korunmanın bir diğer en önemli yolu olarak aşı seçeneği bulunuyor. Genel olarak grip salgını çoğalan kış aylarında koruma amaçlı olarak grip aşıları vurulmak, gribe yakalanma riskini azaltıyor ve dirençli kılıyor. Kış aylarında grip aşısı vurulmak vücudunuza gelen virüse karşı koruma sağladığından bu seneyi hastalık yaşamadan atlatmış olacaksınız.

Bağışıklık sistemini güçlendiren aşı 65 yaş ve üstü olanlar için oldukça önemlidir. Çünkü bağışıklık sistemi düşük olan kişiler hastalığa en çabuk yakalanan kişiler olmaktadır. Aşı yapılan yaşlılar eğer yine de hastalanıyorsa mutlaka bir doktora görünmeleri gerekir. Durum ciddi olabileceğinden dolayı kontrol altında tutulmak en doğru yol seçenek olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir