Dünya, Haberler

İlk Yüzen Şehir 2020 Yılında Fransız Polinezyası’nda!

San Francisco Merkezli Seasteading Enstitüsü adlı kar amacı gütmeyen organizasyon 2008 yılından beri geliştirdiği projeyi hayata geçirmeye başlayacak. Birçoğumuz için bilim kurgu romanından fırlamış gibi görünen proje Fransız Polinezyası yönetiminden suların test edilmesi için çoktan onay almış durumda.

Bu zamana kadar görülmüş en yakın proje Dubai’ye ait olan Palmiye Adaları. Bu yapay adalar denizin doldurulması şeklinde edildiğinden hareket edemiyor ve kıyısında bulunduğu ülkeye bağlı. Yeni projede ise Adaların hareket edebilmesi onu cazip yapmanın yanı sıra devletlerin boyunduruğundan kurtarıyor.Yüzen şehir isterlerse bulundukları karasularını değiştirebilecek veya devletlerin karasularında olmayan bölgelerde tamamen bağımsız bir yaşam sunabilecek.

Kanunlardan denize mi kaçılıyor?

Seasteading Enstitüsü genel müdürü Randolph Hencken amaçlarını şu şekilde açıklıyor: “Biz insanlara bugüne kadar sunulamamış olan sosyal seçenekleri farklı bir lokasyonda sunarak denenmemiş şeyleri ilk biz denemek istiyoruz. Niyetimiz okyanusun ortasında bulunmak değil bu teknolojik olarak mümkün olsa da ekonomik olarak sürdürülemez. Bu yüzden güvenli sularda bulunmak istiyoruz. Tahiti‘deki yönetim bizim çalışmalarımızı destekliyor ve bize saygı duyuyor, biz de onlara saygı duyuyoruz.”

Yüzen ada, su ürünleri çiftçiliği, sağlık, ilaç araştırmaları ve sürdürülebilir enerji çalışmaları için uygun ortam ve imkanlar sunacak. Güney Pasifik’te bulunan Fransız Polinezyası 118 adadan oluşan yapısıyla, yükselen su seviyelerinin tehdidi altında. Organizasyon bu projeyle, açları doyurmak, hastaları iyileştirmek kavgalara son vermek gibi maddelerden oluşan ahlaki kuralların gerçekleştirilebileceğini iddia ediyor.

Maliyetli ama değer

Hollanda’lı mühendislik firması Deltasync’nin fizibilite raporlarına göre kare ve beşgen şeklinde inşa edilecek platformların kenarları 50 metre uzunluğunda ve yükseklikleri de yine 50 metre yüksekliğinde olacak. Üretim için güçlendirilmiş çimento kullanacak. Bu malzeme kullanılarak inşa edilecek  apartman, teras, ofis ve otel gibi yapıları yüz yıla kadar dayanmaları planlanıyor. Şehrin sakinlerinin sayısı 250 ile 300 kişi arasında olacak. Yakınlarında oldukları ülkeyle siyasi ilişkileri olsa da belli miktarda siyasal bağımsızlık sahibi olacaklar. 2018 yılında inşasına başlanacak projenin 167 milyon dolara mal olması ve 2020‘de bitmesi bekleniyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir